Hasta taşıma lifti sistemleri için ilk kapsamlı aktüatör çözümü olan LINAK® JUMBO™, 1995 yılında geliştirilmişti. Bu sistem, üreticilere kaldırma çözümünün tüm parçalarını bir arada sunmakla kalmamıştı. Ayrıca, kalite kontrolü ve ürün test süreçleri için sektörde yepyeni bir standart da belirlemişti.
Lift sistemlerine yönelik yeni nesil aktüatör çözümü LINAK® LIFT™, sektörde yeni ve daha kapsamlı bir standart belirlemekle beraber, hasta taşıma lifti tasarımcılarının optimum ergonomiyi estetik zarafet ile buluşturabilmelerini sağlamaktadır.
Hasta taşıma liftinde yeni bir döneme açılan kapı
LINAK ile uzun yıllardır çalışan iş geliştirme müdürü Claus Rode, JUMBO™’nun başarısını yakından takip edenler arasında. Rode, ayrıca LINAK LIFT™ sistemini geliştiren ekipte de önemli bir rol oynadı.
“Övünmek gibi olmasın, ama bence mühendislik konusunda her zaman çok ileride olduk” diyen Rode, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Fakat LIFT™ ile, görsel tasarıma ve kolay kullanıma daha fazla ağırlık vermeyi amaçladık. Bunu yaparken tabii ki kaliteden ve işlevsellikten ödün vermedik. Mühendisliği, nefis bir tasarım ve optimum kullanılabilirlik ile buluşturmayı hedefledik.”
Çalışma arkadaşı ve kıdemli bir yönetici olan Erik Hansen, 1995 yılında JUMBO™ sisteminin Ar-Ge çalışmalarından sorumluydu. Bu sistemin onlarca yıldır sergilediği etkileyici başarıya rağmen, bu sefer kullanıcı yorumlarının ve görsel tasarımın daha fazla göz önünde bulundurulmasından son derece memnun. Hansen, bunu “geleceğe atılmış bir adım” olarak görüyor.
“Yeni sisteme dâhil etmek istediğimiz birçok yenilik vardı. Sonuçta artık faydalanabileceğimiz yeni ve daha iyi aktüatörlerimiz var, Bluetooth® teknolojisi var, yeni batarya teknolojisi var ve bu liste uzadıkça uzar. Ayrıca daha kolay bir kullanım sunan yeni ve daha modern bir tasarım geliştirmek istedik. LIFT, tüm bu saydıklarımı kapsıyor.”.
Dijital teknolojiler ve modern tasarım
Kullanıcılardan alınan yorumların tasarım ve mühendislik çalışmalarına başarıyla entegre edilebilmesi amacıyla Claus Rode’nin şirket dışından davet ettiği bir endüstriyel tasarımcı, beklentileri zirveye taşımıştı.
Claus Rode, tasarımcı ile çalışmalarını “Kendisinden açık ve net bir istekte bulunduk: Müşterilerimizin hasta taşıma liftleri ile görsel uyum sağlayan ve hatta tasarımlarını bir üst seviyeye taşıyan, modern ama ‘görünmez’ bir tasarım” şeklinde ifade ediyor.
Aynı süreçte LINAK’ın Ar-Ge birimi, farklı departmanlar ile çeşitli özellikler üzerinde yoğun bir şekilde çalıştı. Kablosuz Bluetooth® teknolojisi, sistemden alınan verileri örneğin bir hastanede veya hasta bakım merkezinde bulunan çeşitli alıcılara aktarabilen çığır açıcı bir teknolojidir.
Li-ion’lu geleceğe hazır
Rode ve ekibi, LIFT™’i Li-ion batarya teknolojisini düşünerek geliştirdi. Li-ion bataryalar daha yüksek performans göstermekle kalmayıp, aynı zamanda uzun vadede daha ekonomik olmalarıyla öne çıkmaktadır.
“Li-ion bataryaların performans eğrisi çok daha iyi” diyen Claus Rode, sözlerine şunları ekliyor: “Turbo özelliğinin dâhil edilebilmesine izin veren bu bataryalar, bu sayede kaldırma sisteminin yüksüz hâlde yaklaşık %25 daha hızlı hareket edebilmesini sağlıyor. Özetlemek gerekirse, Li-ion sayesinde hem hastane hem de hasta bakım merkezi personellerinin daha verimli çalışmaları sağlanabiliyor.”
Profesyonel hasta bakım uzmanları tarafından test edilmiştir
Kullanıcılardan alınan yorumlar ile daha gelişmiş bir kullanım sağlandığından emin olunabilmesi için, proje kapsamında geliştirilen konseptler hasta bakım merkezi uzmanları tarafından test edildi.
“Hasta bakım personelinden yeni sistemi test etmelerini rica ettik. Alınan her geri bildirimi ve yorumu laboratuvara taşıdık. Burada gerekli değişiklikleri yaptıktan sonra, sistemi tekrar test etmelerini rica ettik.”
Bu süreçten alınan sonuç, LINAK tarihinin muhtemelen en iyi tasarlanmış, en kapsamlı şekilde geliştirilmiş ve en yoğun şekilde test edilmiş aktüatör sistemi oldu.
Claus Rode, “Aktüatörlü sistem geliştirme çalışmaları için yeni bir standart belirlediğimiz konusunda şüphemiz yok. Kullanılabilirlik ve tasarım, bundan sonra bizim için daha önemli bir rol oynamaya devam edecektir” diyor.
LINAK, test etme geleneğini sürdürüyor
LINAK, ilk günden beri geliştirdiği her ürünü test etmiştir. Ancak, daha sistem odaklı bir test sürecinin gerekli olduğunu, 25 yıl önce JUMBO™ hasta taşıma lifti sistemi projesi üzerinde çalışılırken fark edilmişti.
“Kalite, LINAK için her zaman öncelikli bir kavram olmuştur. Sattığımız tüm ürünler, fabrikadan çıkmadan önce test edilir. Fakat JUMBO projesi ile beraber, ürünlerimizin her birini tek tek test etmek yerine komple sistem içerisinde test etmeye başladık” diyen Erik Hansen, sözlerine şöyle devam ediyor: “Ardından geliştirdiğimiz tüm projelerde aynı şekilde çalışmaya devam ettik. Bu gelenek, artık bir LINAK standardı!”
Yıllar içerisinde çok kez genişletilen LINAK® Test Merkezi, malzemelerden tek bileşenlere ve münferit ürünlerden BUS iletişim yazılımı ile çalışan komple aktüatör sistemlerine kadar her şeyi test etmenin yeni yollarını geliştirmiştir.
Parlak bir fikrin sektörel standarda dönüşmesi
LINAK, hasta taşıma lifti sistemlerine yönelik aktüatör sistemleri geliştirmekle 90’lı yılların başlarından beri meşgul olmaktadır. Fakat müşterilerden sürekli olarak alınan görüşler, Danimarkalı üreticiyi modüler yapıya sahip bir aktüatör sistemi geliştirmeye itmiştir. Kontrol kutularından, bataryalardan, şarj cihazlarından ve el kumandalarından oluşacak yeni sistemin müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, sistemin zamanla meydana gelebilecek değişikliklerden etkilenmemesini ve tasarımda tam özgürlük sağlamasını gerektiriyordu.
LINAK’ta kıdemli yönetici olarak çalışan ve JUMBO’nun yaratıcılarından olan Erik Hansen, “O dönemde üreticilerin, hareket çözümlerinin çeşitli parçalarını farklı yerlerden temin etmeleri gerekiyordu” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Birçok tedarikçi ile çalışmaları, tutarlı bir kaliteye sahip olmalarını neredeyse imkânsızlaştırıyordu. Bütün parçaların birlikte sistem olarak test edilmesi, uzun süren ve sıkça yüksek maliyetler oluşturan bir süreçti.”.
Bu durum, LINAK® JUMBO™’nun meydana gelmesine neden olmuştu. Bu sistemin ardında yatan düşünce, ihtiyacı duyulan tüm parçaları bir araya getirmek ve müşteriye teslimat öncesinde kapsamlı olarak test edilmiş bir sistem sunmaktı.
JUMBO™: Sıfırdan başlatılan Ar-Ge sürecinin eseri
Hastane yataği sistemlerinde kapsamlı deneyime sahip olan LINAK ekibi, en iyi yaklaşımın sıfırdan başlamak olduğunun bilincindeydi.
“Tabii ki, sahip olduğumuz becerilerden ve deneymden faydalandık. Fakat başka uygulamalarda kullanılan ürünlerin bu projeye dâhil edilmesi, söz konusu bile değildi” diyen Hansen, çalışmalarını şu sözlerle özetlemeye devam ediyor: “Hiçbir şeyi atlamadığımızdan ve müşterilin kullanabileceği bir çözüm geliştirdiğimizden %100 emin olabilmek amacıyla, çıkıp doğrudan müşterilerimizle görüştük.”
Erik Hansen ve JUMBO™ ekibi, müşterileri ve son kullanıcıları ile test laboratuvarı arasında sürekli mekik dokumuş, edindikleri bilgiler ışığında çalışmalarını sürdürmüştü.
Hansen, proje sürecini “Aklımıza gelebilecek her kullanım senaryosunu göz önünde bulundurmuştuk” sözleriyle tarif ediyor. “Batarya boşalırsa ne olur? Böyle bir durumda kim ne yapmalıdır? Batarya nasıl değiştirilir veya nasıl şarj edilebilir? Aklımızdan bunlar ve fazlası geçiyordu. Eve döndüğümüzde ise, denenmesi gereken yeni fikirlerin neler olabileceğini düşünüyorduk.”
Hasta taşıma lifti sistemlerinde yeni bir döneme açılan kapı
Hansen’in çalışma arkadaşı ve LINAK ile uzun yıllardır çalışan iş geliştirme müdürü Claus Rode, JUMBO’nun başarısını yakından takip edenler arasında. Rode, modern hasta taşıma lifti sistemlerine yönelik yeni nesil aktüatör sistemi LINAK LIFT™’i geliştiren ekipte de önemli bir rol oynadı.
Proje ekibi, JUMBO projesinden öğrendikleri en iyi uygulamaların tümünü yeni projelerine de taşıdı. Fakat LIFT™, en başından beri biraz faklı bir karaktere sahipti.
“Övünmek gibi olmasın, ama bence mühendislik konusunda her zaman çok ileride olduk” diyen Rode, sözlerine şöyle devam ediyor: “Fakat bu projede, görsel tasarıma ve kolay kullanıma daha fazla ağırlık vermeyi amaçladık. Bunu yaparken tabii ki kaliteden ve işlevsellikten ödün vermedik. Mühendisliği, nefis bir tasarım ve optimum kullanılabilirlik ile buluşturmayı hedefledik.”
LIFT sistemine geçiş, Erik Hansen’a göre geleceğe atılmış sağlam bir adım.
“Yeni sisteme dâhil etmek istediğimiz birçok yenilik vardı. Sonuçta artık faydalanabileceğimiz yeni ve daha iyi aktüatörlerimiz var, Bluetooth® teknolojisi var, yeni batarya teknolojisi var ve bu liste uzadıkça uzar. Ayrıca daha kolay bir kullanım sunan yeni ve daha modern bir tasarım geliştirmek istedik. LIFT, tüm bu saydıklarımı kapsıyor.”
